• beyoğlunda kumbaracı yokuşunda mihrimah'ın hemen yukarısında bulunan cafe-bistro-bar. taş duvarları ve duvarlara asılmış yeni-eski film posterleriyle dikkat çekiyor.
  • adiyla alakali bir dekorasyon yapilmamis olmasina ragmen gayet rahat ve sicak bir yer. ayrica burcu ve secil adinda iki tatli garsonu* orayi evinizmis gibi hissetmenizi sagliyorlar. birde alice'in harikalar diyarindan mekana tasidigi bir suru saatin asili oldugu minik tavancik var ki cok sevimli.
  • pek sevdigimiz yerdi. terasi olsun manzarasi olsun dekorasyonu olsun. ancak ve ancak bugun gittigimde gordugum fiyatlardan sonra bir daha akılları baslarına gelene kadar gitmeyecegim yerdir.
    "eh sey kem kum zam yaptık" demislerdir. ama yaptıklari zam degil terbiyesizliktir. 7.5 ytl lik makarnayi 15 ytl 4.5 ytl lik hellim izgrayi 10.5 ytl 6.5 ytllik sandvicleri 9.5 ytl yapmislardir.bir avuc penneye 15 milyon almak dupeduz soygundur. insan azar azar arttirir en azından fiyatlari. leb-i deryayla yarisiyorlar anlasilan.
    yuruyedur south park cafe
    (bkz: enayi yerine koymak)
  • makarnaya ulustaki restoranlara yakın bir fiyat çekmesiyle biraz isminin simgelediği şeylerle nedense zıtlaştığını düşündüğüm kişi.
  • son dönemdeki yemek kalitesi/fiyat oranındaki düşüş ve en son yaşanan tatsız olay nedeniyle gözden düşmüş mekandır. cumartesi gecesi** yaklaşık 15 kişilik bir grup olarak gidilen mekanda, müzik ve yan masalardan gelen gürültüler eşliğinde muhabbet etmeye çalışılırken, son derece kibar, nezaketinden utandıran bir bayan* garson tarafından, asabi bir sesle "biraz sessiz olur musunuz" şeklinde haşlanıldı; buna müteakip, yakın masalardan birindeki 3 kişinin bütün sesleri bastırırcasına yaptıkları gürültü bu nazik hanıma cevaben iletildiğinde, yine mafyavari bir tonda "yoksa kötü olur" tehdidi alındı. hanımefendinin gerginliğinin nedenleri, ya da gürültü yapılması halinde ne gibi kötülüklere başvuracağı bilinmese de, güzide bir mekanda karşılaşılan bu tür bir densizlik sonucu, south park cafenin hanesine 'gidilmekten imtina edile' şeklinde not düşüldü.
  • yüksek sesli müzik eşliğinde 15 kadar insanın uzunlamasına bir masada iletişim kurabilmesi için biraz yüksek sesle konuşması gerektiğini hesaba katamamış bir mekandır. kaldı ki bu masa sakinleri hoyratça bağırıp çağırmamış ve diğer masalardan da uzağa konuşlanmış olmalarına rağmen asabi " biraz sessiz olur musunuz" uyarısını da efendice karşılamışlardır. lakin niye hiddetli olduğu pek anlaşılamamış bayan garson durumu bir adım ileriye taşıyarak " yoksa sizin için kötü olur " cümlesini de araya sıkıştırmıştır. bu kızgınlık nedendir ve masa "sakin"leri için nasıl kötü olacaktır, efes'e tuborg mu karıştacaklardır bilinmez ama, güzel de manzaralı bu mekana gitmekte bünyenin tereddüt edeceği bu yakışıksız hareketle aşikar hale gelmiştir.
  • isminden dolayi farkli beklentilerle sitelerine girenleri bir sasaa ile karsilayan; guzelim ama pahaliyim, hem de cok fazla diye bagiran bir mekan gibi duruyor. (gitmedim, sadece spekulasyonu severim. evet.)

    edit: ucuzmus. oyle dediler. ama southpark'a bu mu yakisir yahu? oha dedim the beatles tarzi bir yer acilmis herhalde, eski istanbul falan diyor. intro'yu sonunda espri cikacak diye bastan sona izledim serefsizim.
  • south park ismine bakıp da içeri girdiğinizde, tabelayla içeriğin ne alakası var diye bir düşünüyorsunuz. kendini ilk elden aldatılmış hissediyor insan. gerçi bi şeyler tıkınmaya da gitmemiştim. garsonluk için çalışmaya gitmiştim part-time olarak. patronla yapılan konuşma esnasında (-ki yanımda bi arkadaşım daha vardı, aslında onu almak istedi herif), kendimi garanti bankasına giriyor gibi hissettim. öyle böyle bi mülakat değildi. neyse, al külah ver takke, kabul edildim. o gece de son gidişim oldu zaten. öyle kasıntı bir yerde bırak çalışmayı yemek bile yiyemem ben. vay be bi aralar part-time çalışıyordum, şimdi sıfır zaman çalışıyorum. kariyerim konusunda endişelerim var.
  • hem gereğinden pahalıya hizmet veren, hem de çayın yanına dandik* marka kesme şeker koyan mekan.

    yuh!

    (bkz: sinekten yağ çıkarmak)
  • giriş katı ile üst katı arasında uçurum gibi fark olan cafe'dir.
    giriş katta; bar kısmı bambaşka bir hava katarken, sol taraftaki rahat koltukların olduğu yer ise otantik bir ortam sunmaktadır. bir sürü antika saatin bulunduğu bir köşesi vardır buranın, zamanla ilgili pek çok şey anlatan. duvarlarının yapımı, tablolar, orada hanım hanımcık dolanan bir kedi, farklı bir huzur barındırır.
    üst katı ise; sigaranı, içkini içebileceğin, pek çok nevizade barı kıvamında olan, genelde sakin sessiz, muhabbete elverişli bir mekandır.
hesabın var mı? giriş yap